Page 85 - Gastronomi Dergisi
P. 85
GA STR O N O Mİ
röportaj
“
Hayatım boyunca
dünyanın çeşitli
yerlerinde farklı
yemekler yedim ve bu
kişiye bambaşka bir
vizyon ve algı dünyası
kazandırıyor.
”
Kendinizi hem şef hem de gurme
olarak tanımlıyor musunuz?
Kesinlikle hayır. Hatta burada bir yanlış
anlaşılma var, yaklaşık 15 senedir yemek
konusunda medyadayım, sayısız röportaj
verdim ve programlara katıldım, bir kez
olsun ağzımdan “Ben gurmeyim” sözü
çıkmamıştır. Bunun tam tersini çok
söylemişimdir, ben gurme değilim hatta
çok da basit ve kolay mutlu olan bir
damağım vardır. Bir yemeğin doğru bir
şekilde yapılmış olup olmadığını en iyi
şekilde anlamak, bir tabağı en doğru şekilde
yorumlamak tabii ki işimizin olmazsa olmazı
ancak bana sorarsanız gurmelik başka bir
mertebe, başka bir boyut. Hayatım boyunca
dünyanın çeşitli yerlerinde farklı yemekler
yedim ve bu kişiye bambaşka bir vizyon ve
algı dünyası kazandırıyor. Damak farklı bir
şey, sürekli değişir, sürekli kendini geliştirir,
hatta zaman zaman geriletir. Kendimle
alakalı bir örnek vermem gerekirse 30
yaşına kadar patlıcandan uzak durdum
şimdi bu kaybedilmiş yılları telafi edercesine
yemeklerimde patlıcan kullanıyorum, ya da
yiyorum.
Sizce kariyerinizin gidişatını değiştiren
olay neydi? “Mihenk taşım” dediğiniz
bir anınız var mıdır?
Kariyerimdeki en büyük mihenk taşı, aslında
ilk restoranımı açmam ve sonrasında Emre
Mermer’le tanışmam oldu. Restoran ne
yazık ki uzun ömürlü olmadı ama bana
yepyeni bir kapı açtı. Emre ile o dönemde
tanıştık ve zamanla dost olduk. Bir akşam
Emre Amerika’dan getirdiği döküm tavada
bize et pişirdi. O tava, kömürsüz ama kömür
gibi lezzetli sonuç veriyordu ve hepimiz
hayran kaldık.
85

