Page 84 - Gastronomi Dergisi

GA STR O N O Mİ

röportaj

Yağız İzgül

“Tabaklarımdaki

sadelik samimiyet ve

güveni çağrıştırıyor”

Mutfakta geçen yıllar, açılan restoranlar, kazanılan tecrübeler ve yaşanan
dönüşümlerle kendine özgü bir çizgi yaratan Yağız İzgül hem sadeliği hem
Merve Erdoğan
de lezzetin duygusunu ön planda tutan bakış açısıyla öne çıkıyor. İzgül ile
yaptığımız bu samimi sohbette, gastronominin medyadaki yeri kadar bir
yemeğin ne zaman “gerçekten güzel” sayılabileceğini, bir tabaktan alınan
duygunun nereden beslendiğini ve bir kariyerin nasıl tesadüf gibi görünen
küçük bir kıvılcımla yön değiştirebileceğini konuştuk. Sade ama güçlü bir
anlatım, net ama alçakgönüllü bir bakış, mesleğine tutkuyla bağlı bir şef
ve anlatacak daha çok şeyi olan bir anlatıcı... Yağız İzgül’ün mutfağında
sadece yemek değil, hikayeler de pişiyor.

Hayatınızın bu dönemi nasıl
geçiyor? Neler yapıyorsunuz,
içinde bulunduğunuz projelerden
bahseder misiniz?
Şu sıralar büyük keyif aldığım iki
işletmeyle ilgileniyorum, Dedee
Ocakbaşı ve Padre Burger.
Bu keyfin birkaç nedeni var.
Öncelikle artık eskisi kadar yoğun
bir tempoda çalışmak zorunda
değilim. Yıllar içinde yaptığım
yatırımların meyvelerini topluyorum.
Öyle güzel ekipler yetiştirmişim
ki, birinden bir şey rica ettiğimde
aklım geride kalmıyor. Menüleri bir
kez hazırlıyorum, zaman zaman
da çocuklarla birlikte yeni bir şey
denemek için mutfağa giriyoruz.
Onun dışında sistem kendi kendine
hem de oldukça iyi şekilde işliyor.
Bunun temelinde ekip olmanın yanı
sıra aile olmanın da büyük payı
var. Diğer bir sebep de yıllar içinde
kurulan ilişkilerin dostluğa dönüşmüş
olması. Gün içinde işlerimi hallettikten
sonra kendi mekânıma geçtiğimde
mutlaka 3-5 dosta rastlıyor ve keyifli
bir sohbete dalıyorum. Televizyon
ve medya projelerimiz de devam
ediyor. Şu sıralar dönemsel bir
durgunluk yaşanıyor ama bu geçici.
Instagram’da “Mutfaktan Korkmayın”
temasıyla paylaştığım kısa videolar
çok ilgi görüyor.

84