Page 115 - Gastronomi Dergisi
P. 115

GA STR O N O Mİ

                                                        röportaj

          Kitabı yazma fikri nasıl doğdu? Hazırlık
          süreciyle ilgili söylemek istedikleriniz
          nelerdir?
          Yıllar önce üniversiteleri ziyaret ettiğimde,
          öğrencilere Türk mutfağına dair sorular
          sorduğumda pek çoğunun bu konularda
          yeterince bilgi sahibi olmadığını fark ettim.
          Buna karşılık, Fransız mutfağına ait terimleri,
          teknikleri çok daha iyi bildiklerini gördüm.
          Bunun en büyük nedenlerinden biri,
          Fransızların kendi mutfaklarını ve yemek
          yapma sistemlerini 200 yıl öncesinden
          başlayarak sistematikleştirmiş ve detaylı
          şekilde dokümante etmiş olmalarıydı. Bizde
          ise ne böyle bir sistematik yaklaşım ne de
          bu tür bir dokümantasyon vardı. Artık bunun
          olması gerektiğini düşünüyorduk.

          Ben de her şeyi denklemlerle çözen;
          hayatı, hatta sosyolojik olayları bile hep
          algoritmalarıyla, yani içindeki matematikle
          anlamaya çalışan biri olarak, yüzlerce
          köftesi, dolması, böreği, zeytinyağlısı olan
          bu kültürün her birinin aslında kendi içinde
          bir teknik barındırdığını fark ettim. İşte biz de
          bu tekniklerin ne olduğunu, yapıların nasıl
          işlediğini; yıllar içinde deneyim, gözlem ve
          araştırmalarla netleştirerek bu yola çıkmaya
          karar verdik.
          İlham aldığınız nokta neydi?
          En büyük ilham kaynağım Atatürk’ün
          yazdığı geometri kitabı oldu. Kendisinin
          matematikçi olmamasına rağmen geometriyi
          sadeleştirerek anlaşılır hale getirmesi, benim
          de yemek kültürümüze bu bakış açısıyla
          yaklaşmamı sağladı. Ayrıca Fransızların
          mutfaklarını sistematik hale getirme
          yöntemlerinden de ilham aldım.

          Türk mutfağının diğer mutfaklardan
          ayrıştırıcı yönleri sizce nelerdir?
          Bizi diğer mutfaklardan ayıran çok belirgin
          bazı özellikler var. Bunlardan biri de her bir
          tekniğe ait reçetelerin inanılmaz çeşitliliği.
          Örneğin; sadece köfte dediğimizde
          karşımıza 368 farklı köfte tarifi çıkıyor. Pek
          çok dünya mutfağında bu kadar adı olan
          yemek dahi yokken, bizde yalnızca bir
          teknik üzerinden bile yüzlerce farklı tarif
          bulmak mümkün. Sadece köfte özelinde
          bile bu kadar çeşit olması, dahası aynı                       “
          isimdeki köftenin farklı yörelerde bambaşka
          şekillerde yapılması, bizim mutfağımızda çok   En büyük ilham kaynağım Atatürk’ün
          sık rastlanan bir durum. Bu da aslında bu     yazdığı geometri kitabı oldu. Kendisinin
          topraklarda yaşayan insanların çeşitliliğini
          ve kültürel zenginliğini müthiş bir şekilde   matematikçi olmamasına rağmen geometriyi
          yansıtıyor.
                                                     sadeleştirerek anlaşılır hale getirmesi, benim
          Araştırma yaparken sizi en çok ne             de yemek kültürümüze bu bakış açısıyla
                                                                        ”                                         115
          şaşırttı?
          Beni en çok şaşırtan keşiflerden biri, meşhur              yaklaşmamı sağladı.
          İsveç köftesinin kökeninin aslında Türkiye’ye
          dayanmasıydı. Bu bilgi İsveç Parlamentosu
          tarafından da resmi olarak doğrulandı
          ve köftenin Demirbaş Şarl tarafından
          Türkiye’den İsveç’e getirildiği kabul edildi.
   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119   120