Page 110 - Gastronomi Dergisi
P. 110

GA STR O N O Mİ

                                                         röportaj




                                                           Seraf Şefi Sinem Özler


                                               “En büyük önceliğimiz, yerel

                                                mutfak kültürünü yaşatmak


                                                       ve geleceğe taşımak”


                                              2005 yılında Seraf’ın sahibi Doğan Yıldırım ile tanışmasıyla gastronomi
                                              yolculuğu yön değiştiren Sinem Özler, Seraf mutfağına adım attıktan
                                              sonra beklenmedik gelişmeler sonucu mutfak yönetimini üstlendi. Göreve
                                              geldikten sonra kısa sürede dikkat çeken başarılara imza atan Özler,
                                              2016’da açılan Seraf Mahmutbey ve 2023’te kapılarını açan Seraf Vadi ile
                            Güneş Özkan       adını yerel ve uluslararası gastronomi dünyasında duyurdu. Üç çocuk annesi
                                              olan Özler, restoranları “dördüncü ve beşinci çocuklarım” diye tanımlarken;
                                              emeği, vizyonu ve yarattığı tatlarla Seraf’ın hikâyesine ruh katan şef olarak
                                              öne çıkıyor.

                                              Bir röportajınızda “Hep yemek
                                              yapardım, yıllardır yeme-içme
                                              sektörünün içindeydim ama mutfağa
                                              şef önlüğü giyerek girmek planlarımdan
                                              biri değildi” diyorsunuz. Bu kadar
                                              tesadüfi olup da bu kadar kısa bir
                                              sürede iyi işler başarmanın sırrı nedir?
                                              Hele ki mutfak gibi zor bir alanda…
                                              2016 yılında mutfağa girdim, günümüzün
                                              hızlı akışı içinde 9 yıl çok kısa bir süre
                                              sayılmaz. Seraf Vadi’ye geldikten sonra biraz
                                              daha fazla görünür olduk sanırım. Bunun
                                              sebebi aynı zamanda geçmişten gelen
                                              tüm çalışmalarımızın değerli olduğunu ve
                                              ayakları yere basan bir baz oluşturduğunu
                                              da gösteriyor. Mutfağa ilk girdiğim yıllar bu
                                              sektörden gelmediğim için en zorlandığım
                                              dönem oldu. Bu işi bilseniz de kolay bir iş
                                              değil, sürekli bir motivasyona ihtiyacınız oluyor.
                                              Benim zorlukları aştıkça motive olan bir yapım
                                              var, hep bir sonraki adıma bakıyorum.

                                              “Anadolu Geleneğinin
                                              Özünde İsraf Yoktur.”                yaklaşım, menümüzü mevsimlere göre
                                                                                   uyarlayarak ürünlerin en taze dönemlerinde
                                              Seraf Vadi ve Seraf Mahmutbey’de     kullanılmasını sağlıyor ve en iyi sonuçları
                                              çok güzel işlere imza atıyorsunuz.   elde etmemize olanak tanıyor. Bu şekilde,
                                              Anadolu’nun dört bir yanından taze   ürün kalitesini artırmayı, yerel ekonomiyi
                                              sebze ve meyveyi getiriyorsunuz;     desteklemeyi ve kırsal kalkınmayı teşvik
                                              mutfağınızda kendi nar ekşinizi      etmeyi amaçlıyoruz. Anadolu geleneğinin
                                              yapıyorsunuz. Tüm reçelleriniz ve    özünde israf yoktur; doğru saklama
                                              turşularınızı da kendiniz yapıyorsunuz.
                                              Yerel Mutfak kavramı da son yıllarda   koşulları için gelişmiş birçok yöntem
                                              çok duyduğumuz, hatta sürdürebilirliğin   bulunmaktadır. Fermente edilmiş turşular,
                                              önemli bir parçası. Sizden dinleyelim…   kurutulmuş sebzeler ve tarhana gibi ürünler,
                                              Hasat döneminde çiftçilerle iş birliği yaparak   sürdürülebilirlik felsefesinin temel unsurlarını
                                              tercihen coğrafi işaretli, izlenebilir ve en   oluşturan bu saklama yöntemlerinin bazı
                                              yüksek kalitede ürünler temin ediyoruz.   örnekleridir. Ayrıca tariflerin, reçetelerin ve
                                              Bu yaklaşım, üreticileri desteklememizi   geleneklerin korunmasına katkı sunmanın
                                              sağladığı gibi kırsal kalkınmaya da   da sürdürülebilirlik prensiplerinin içerisinde
                                              katkıda bulunuyor. Aynı zamanda bu   olduğunu düşünüyoruz.
          110
          110
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115