Page 105 - Gastronomi Dergisi
P. 105
Sürdürülebilirlik
için gıda
atıklarının önemi
Gıda atıkları ve küresel boyuttaki artış
Gıda atıkları yalnızca ekonomik kayıplara değil, aynı zamanda ciddi çevresel
sorunlara da yol açmaktadır. FAO’nun 2013 yılı verilerine göre dünya
genelinde gıda atıkları 1,3 milyar tonu aşmıştır. 2019 yılında bu rakam
931 milyon tona ulaşırken, 2022-2024 döneminde 1,05 milyar ton olarak
kaydedilmiştir. Aynı dönemde yaklaşık 783 milyon insanın yetersiz beslendiği Doç. Dr. İlkay Gök
belirtilmiştir. İstanbul Okan Üniversitesi,
Gastronomi ve Mutfak Sanatları
Ülkemizde de benzer bir tablo söz konusudur. TÜİK’in 2018 yılı verilerine Bölüm Başkanı, Gastronomi Yüksek
göre, yıllık 32 milyon tonu aşkın katı atık toplanmış bu atıkların yalnızca Lisans Anabilim Dalı Başkanı
%0,38’i kompost tesislerine yönlendirilmiştir. 2021 yılında 18,2 milyon ton
gıda atığı oluşmuş bu miktarın çöplerdeki oranı %52 olarak hesaplanmıştır.
Güncel verilere göre kişi başı üretilen evsel atık miktarı yılda yaklaşık 340
kilogram olup bunun yarısından fazlasını organik atıklar oluşturmaktadır.
Gıda atıklarının çevresel etkileri
Gıda atıkları, üretimden tüketiciye kadar tüm aşamalarda doğal kaynakların
boşa harcanmasına ve sera gazı emisyonlarının artmasına neden olur.
Tarımda kullanılan gübre, su, enerji ve emek gibi girdiler; ürünler tüketilmeden
atıldığında çevreye gereksiz yük bindirir. Özellikle hayvansal ürünlerin üretim
süreçleri karbon ayak izi bakımından oldukça yüksektir.
Çöplere gönderilen gıda atıkları oksijensiz (anaerobik) koşullarda metan (CH₄)
gazı üretir. Metan, karbondioksite kıyasla yaklaşık 28 kat daha güçlü bir sera
gazıdır. Bu nedenle organik atıkların ayrıştırılmadan bertaraf edilmesi iklim
değişikliğine olumsuz katkı sağlar. FAO’ya göre, gıda israfı yılda yaklaşık 3,3
milyar ton CO₄ eş değeri sera gazı salınımına yol açmaktadır.
Sürdürülebilir çözümler ve yönetim yaklaşımları
Gıda atıklarının önlenmesi ve yönetilmesi iklim değişikliğiyle mücadelede
önemli bir adımdır. Bu doğrultuda kompostlama, gıda bağış sistemleri,
raf ömrünü uzatıcı teknolojiler ve tüketici farkındalığı gibi yöntemler
yaygınlaştırılmalıdır. Özellikle gıda zincirinin tüm aşamalarında planlı üretim,
doğru tüketim ve atık ayrıştırma uygulamaları hayata geçirilmelidir.
Kompostlama, organik atıkların doğal gübreye dönüştürülmesini sağlayarak
hem toprak verimliliğini artırmakta hem de metan salımını önlemektedir. 2022
verilerine göre ülkemizde yalnızca 11 kompost tesisinde yaklaşık 120 bin Gıda atıklarının
ton atık işlenmiştir. Bu oranın artırılması atık yönetiminde sürdürülebilirliğin
sağlanması açısından önemlidir. azaltılması hem
çevresel etkilerin
Sürdürülebilir kalkınma ve gıda atıkları
Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) arasında hafifletilmesi hem
yer alan “Sorumlu Üretim ve Tüketim” hedefi, gıda israfının azaltılmasını de kaynakların
desteklemektedir. Gıda atıklarının dönüştürülmesi çevresel, ekonomik
ve sosyal faydalar sağlamaktadır. Bu süreç yalnızca doğal kaynakların sürdürülebilir
korunmasına katkıda bulunmakla kalmaz, aynı zamanda yeni istihdam alanları
yaratarak yerel ekonomileri de destekler. kullanımı açısından
Kompostlama ayrıca toprak erozyonunu azaltmakta, su tutma kapasitesini kritik öneme sahiptir.
artırmakta ve tarımsal verimliliği desteklemektedir. Bu yönüyle gıda atığı
yönetimi, sürdürülebilir tarımın da ayrılmaz bir parçası haline gelmektedir.
105