Türkiye’de yıllık kişi başı kahve tüketimi 1,1 kilograma ulaştı
Türkiye’de kahve tüketimi hızla artarken, özellikle espresso bazlı seçeneklere duyulan ilgi her yaş grubunda farklı anlamlar taşıyor. Versuni Türkiye Genel Müdürü Esin Karadede’nin paylaştığı veriler ve kapsamlı tüketici araştırması, kahvenin evlerde barista deneyimi sunan teknolojilerle nasıl hayatımıza girdiğini ve bireylerin kahveyle kurduğu duygusal bağlara dikkat çekiyor.
Versuni Türkiye Genel Müdürü Esin Karadede’nin ev sahipliğinde ve yazar Bahar Akıncı'nın moderatörlüğünde düzenlenen etkinlikte, Türkiye’de kahve tüketiminin artık bir yaşam tarzına dönüştüğü vurgulandı. Türkiye’de kahve tüketiminin son yıllarda kaydettiği artış, tüketici alışkanlıklarını ve ev içi deneyimleri kökünden değiştiriyor. Toplantıda, kahvenin artık yalnızca bir içecek değil, aynı zamanda anıların, sosyalleşmenin ve kişisel ritüellerin vazgeçilmez bir parçası haline geldiği belirtildi.
Kahvenin günlük ritüellerdeki merkezi rolüne dikkat çeken Versuni Türkiye Genel Müdürü Esin Karadede, “Türkiye’de yıllık kişi başına kahve tüketimi 1,1 kilograma ulaşmış durumda. Bu veriler bize özellikle genç nesilde kahveye bir geçiş olduğunu gösteriyor. Özellikle espresso bazlı kahvelere olan ilgi her geçen gün artıyor. Philips LatteGo serimizle bu trendin öncüsü olduk. Philips LatteGo, çekirdekten öğüterek taze espresso bazlı sade ve sütlü kahveler hazırlama, buz gibi soğuk kahve yapabilme, sessiz çalışma ve kolay temizlik gibi özellikleriyle öne çıkıyor. Kahve tutkunları için barista kalitesinde taze çekirdekten espresso bazlı kahveyi evlerine taşıyoruz” dedi.
Keyif ve ruh hali tercihleri şekillendiriyor
Araştırmanın derinlemesine sonuçları, Türk tüketicisinin kahveyle kurduğu ilişkinin ardındaki motivasyonları da ortaya koyuyor. Katılımcıların %78,2’si için kahve, her şeyden önce “keyif ve kendine zaman ayırma” anlamına geliyor. Bu bulgu, kahvenin enerji ve uyanıklık (%51,3) gibi fonksiyonel faydalarının ötesinde, kişisel bir mola ve ödül anı olarak konumlandığını gösteriyor. Kahve tercihlerini neyin etkilediği sorulduğunda ise en baskın cevap %37,5 ile “ruh halim” oluyor. Bu durum, özellikle kadınlar ve 25-34 yaş grubunda, kahve seçiminin anlık duygulara ve deneyim arayışına göre şekillenen bir ritüel olduğunu kanıtlıyor.
Tüketim alışkanlıkları incelendiğinde, en çok tercih edilen kahve çeşidinin açık ara Americano (%58,3) olduğu görülüyor. Onu Espresso (%34,1) ve Latte (%32,3) takip ediyor. Sütlü mü yoksa sade mi sorusunda ise sıcak olarak tüketilmek istendiğinde sade öne çıkarken, soğuk kahve seçeneklerinde ise sütlü tercihi ön plana çıkıyor ve pazardaki çeşitlilik talebini doğruluyor. Bu veriler, Philips'in tek tuşla 20 farklı sıcak ve soğuk kahve sunan LatteGo 5500 gibi ürünlerle, tüketicinin hem ruh haline hem de damak zevkine uygun kişiselleştirilmiş deneyim talebine doğrudan yanıt verdiğini gösteriyor.
Evde barista deneyimi yatırıma dönüştü
Esin Karadede, özellikle espresso bazlı kahvelere olan ilginin artmasıyla tam otomatik espresso makineleri pazarının son üç yılda üç kat büyüdüğünü ifade etti. Tüketicilerin artık dışarıda deneyimledikleri barista kalitesindeki kahveyi, kendi damak zevklerine göre kişiselleştirerek evlerinin konforunda deneyimlemek istediklerini söyleyen Karadede, bu eğilimin bir “ulaşılabilir lüks” arayışına dönüştüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıl 400 bin adedin üzerinde tam otomatik espresso makinesi satılmasını bekliyoruz. Tüketiciler bu ürünleri artık, evlerine ve yaşam kalitelerine yaptıkları uzun vadeli bir yatırım olarak görüyor. Biz de Philips LatteGo serimiz ile son 12 ayda ulaştığımız %63’lük pazar payıyla sadece lider değil, aynı zamanda kategoriyi büyüten ve şekillendiren itici güç konumundayız.”
Kahvenin her yaşa ve ruha hitap eden farklı anlamları var
Toplantıda paylaşılan kapsamlı tüketici araştırması, kahvenin farklı demografik gruplar için taşıdığı çeşitli anlamları ve sosyal kodları gözler önüne serdi. Araştırmaya göre kahve, 18-34 yaş grubu için “ilham ve sosyalleşme” anlamına gelirken, 35-44 yaş grubu için “enerji, odaklanma ve kişisel bir konfor alanı” sağlıyor. Yaş ilerledikçe kahve, bir “ritüel ve günlük keyif” aracına dönüşüyor.
Araştırma ayrıca, kadınların kahveyle dertleşme ve paylaşma gibi anlarla daha duygusal bir bağ kurduğunu, erkeklerin ise kahveyi daha çok odaklanma ve enerji artırıcı fonksiyonel bir araç olarak gördüğünü ortaya koydu. Meslek grupları arasında da belirgin farklar dikkat çekiyor; yaratıcı profesyoneller için kahve ilhamla eşleşirken, beyaz yakalılar için sabah rutinlerinin ve odaklanmanın vazgeçilmezi oluyor.