Kuraklık ET ve SÜTÜ de vurdu: Kriz kapıda!
Tüm dünyada iklim değişikliğinden kaynaklı yaşanan kuraklık ülkemizde hayvancılıkla uğraşan çiftçiyi doğrudan etkiledi.
Türkiye’nin yaşanan kuraklık hayvancılıkla uğraşan çiftçiyi doğrudan etkilendi. Konya Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Nazif Karlıer, 'Girdi maliyetleri yüzde 100 arttı. Üretici perişan' dedi.
Türkiye’nin 41 kentinde baş gösteren kuraklık nedeniyle kıraç alanlardaki verim kaybı yüzde 100’ü bulurken, sulu tarım yapılan arazilerde ise verim kaybı yüzde 30’lara dayandı. Uzmanlar yaşanan kuraklıktan dolayı ciddi rekolte kayıpları yaşanacağını belirtirken, kuraklıktan hayvancılık sektörü de etkilendi. Konya Kırmızı Et üreticileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut ve Konya Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız yaptıkları açıklamalar ile hayvan üreticilerinin ciddi bir kriz yaşadıklarını söylediler.
“Et ve sütte ciddi kriz bekliyoruz”
Üreticinin saman bulmakta zorlandığını ifade eden Konya Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut, “Konya’da yaşanan kuraklık hayvancılıkla uğraşan üreticimizi doğrudan etkiledi. Saman bulmaktan zorlanıyor. Şu an Konya’ya Urfa ve Mardin’den saman geliyor. Geçtiğimiz yıl kilogramı 60 kuruş olan samanı, bu yıl bin 300 liraya alıyoruz. Girdi maliyetlerimiz yüzde 100 arttı. Geçtiğimiz yıl bir büyükbaş hayvanı aylık 650 liraya beslerken bu yıl 1000 liraya besleyebiliyoruz. Üretici perişan. Süt inekleri kesime gönderiliyor. Et ve sütte ciddi bir kriz bizi bekliyor” dedi.
“USK’nın açıkladığı fiyat hayvancılığın bitişidir”
Konya’da özellikle arpa ve buğdayda rekolte kaybının yüzde 50’leri bulduğunu ifade eden Merkez Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız ise şunları söyledi: “Konya Ovamızda geçen yıl arpa ve buğdayda 4,5 milyon tona yakın rekoltemiz vardı. Bu yıl kuraklıktan dolayı ciddi bir verim kaybımız var. Bu yıl buğday ve arpada rekolte en çok 2 milyonu bulacaktır. Bu da hem tarımla hem de hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimizi doğrudan etkiledi. Saman ve yem fiyatları 2’ye katladı. Özellikle samanda stokçular önceden samanı stokladılar. Saman bulmakta bu yüzden zorluk yaşanıyor. Üreticinin yaşadığı sorunlara rağmen Ulusal Süt Konseyi soğutulmuş çiğ süt tavsiye satış fiyatını litre başına 3,20 lira olarak belirledi. Yemin kilosunun 3,30 lirayı bulduğu bir ortamda açıklanan bu fiyat hayvancılığın bitişidir. Artık Ulusal Süt Konseyi diye bir kurum kalmamıştır.”
“Yem fiyatı bu olursa üretici ne yapacak?”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer de tarım ve hayvancılıkta yaşanan sorunları TBMM Genel Kurulu’nda dile getirdi. Besicilerin önceki yıllarda yem için harcadığı parayı bu yıl harcayamadığına dikkat çeken Gürer, “Yani daha önce yem için harcadığı parayı, bu kez harcayamayan besici ne yapıyor? Samanı daha çok vermek istiyor ama kuraklığın etkisiyle bu kere de saman bulmak zorlaştı. Geçen yıl 600 lira olan samanın tonu, bu yıl 1300 lira, orada sorun var. 2019'da TMO'nun arpa alış fiyatı tonu 1100 liraydı; bugün 1750 liraya TMO alıyor, 1950'ye satıyor ama piyasada 2500 lira. Yem fiyatı böyle olursa bu üretici ne yapacak? Sorunlar, sıkıntılar sürekli artarak büyüyor. Üretici para kazanamazken, marketlerde ciddi oranda et ve süt ürünleri ile hayvansal gıda ürünlerinin fiyatlarındaki artış, tüketiciyi ürün alamaz hale getirdi. Üretici kazanamadı, tüketici pahalıya ürün aldı, aracılar ciddi kazanç elde etti” diye konuştu. (gazete Duvar)