Hindistan İstanbul Başkonsolosu Mijito Vinito “Tarihsel bağlar mutfak üzerinden keşfedilebilir”
Dünyanın farklı mutfak kültürleri aslında milletler arasındaki en güçlü köprülerden biri. Baharatların, tatların ve sofraların dili diplomasi kadar etkili bir iletişim aracı olabilir. Bu bağlamda Türkiye ile Hindistan, binlerce yıllık köklü kültürleri ve zengin mutfak gelenekleriyle birbirine pek çok açıdan dokunuyor. Hindistan İstanbul Başkonsolosu Mijito Vinito, Ağustos 2023’ten bu yana İstanbul’da görev yapıyor. Hem diplomatik ilişkiler hem de gastronomi üzerine derin gözlemleriyle dikkat çeken Vinito, iki yıl içinde Türk mutfağının eşsiz lezzetlerine yakından tanıklık etti. Onun için İstanbul yalnızca bir görev yeri değil, aynı zamanda farklı tatları keşfettiği, kültürler arası bağları güçlendirdiği bir merkez haline gelmiş durumda. Biz de kendisiyle bir araya gelerek Türk ve Hint mutfakları arasındaki benzerlikleri, farklılıkları ve geleceğe dönük iş birliklerini konuştuk.
İstanbul’daki çalışmalarınızdan ve Türkiye’ye gelişinizden bahseder misiniz?
Ağustos 2023’te daha önce görev yaptığım New York’tan İstanbul’a geldim. İki yıl geçti ve şu ana kadar burada çalışmak benim için harika bir deneyim oldu. İstanbul yalnızca tarihi açıdan değil aynı zamanda ticaret, kültür, sanat ve insanlar açısından da canlı bir merkez olmaya devam ediyor. Konsolosluğun odak alanları arasında vize işlemleri ile iş ve kültürel bağların güçlendirilmesi yer alıyor.
Türkiye’nin gastronomisi ve mutfak kültürü hakkında ilk izlenimleriniz nelerdi? Şu anda ne düşünüyorsunuz?
Türk yemeklerinin güzel olduğunu biliyordum ama fazla deneyimim olmamıştı. Burada iki yıl yaşadıktan sonra şunu söyleyebilirim ki Türkiye inanılmaz bir mutfak geleneğine ve çok geniş bir çeşitliliğe sahip. Bu sayede çok daha sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzenine kavuşabildim.
Türk mutfağında sizi en çok etkileyen yemek hangisi oldu?
Genel olarak salata çeşitlerini çok seviyorum. Peynir ve zeytinleri de çok beğeniyorum. Adana kebap ve lahmacun her gün yiyebilirim. İçli köfte, Diyarbakır güveci, balık kokoreç ve ızgara balık diğer beğendiğim yemeklerden.
Sizce Hindistan ve Türkiye’nin mutfak kültürleri arasındaki en belirgin benzerlikler ve farklılıklar nelerdir?
Her iki kültürde de baharatlar etle birlikte ustalıkla kullanılıyor. Ekmek sevgimiz ortak. Özellikle Ramazan pidesi gerçekten harika. Yemek paylaşmayı, sofrada vakit geçirmeyi ve hikâyeler anlatmayı seviyoruz. Yemekten sonra çay içmek de ortak alışkanlıklarımızdan. Belirgin benzerliklerden lavaş ve simit Hindistan’da da tüketiliyor. Sütlaç, Hindistan’daki Kheer’e benziyor. Türk helvası ve Hint helvası arasındaki benzerlikler, derin bir tarihi gastronomi bağını gösteriyor. Kemalpaşa tatlısı, Hindistan’daki Gulab Jamun’a benziyor. Ayran, Hindistan’daki Chaach’a benziyor. Adana kebap ise Hindistan’daki Seekh kebaba benziyor.
Hint mutfağı Türkiye’de iyi tanınıyor mu? Sizce hangi yemekler ya da tatlar burada en popüler olur?
Hint mutfağının Türkiye’de çok tanındığından emin değilim. Birkaç iyi restoran var ama diğer dünya şehirlerine kıyasla sayı oldukça az. Hint mutfağı denilince insanların aklına genelde tereyağlı tavuk (Butter Chicken) ve naan geliyor. Oysa Hindistan, tarih boyunca farklı kültürlerin harmanlanmasıyla çok zengin bir mutfak çeşitliliğine sahip. Her eyalet farklı tatları sofraya getiriyor. Türk dostlarıma özellikle Güney Hindistan mutfağını denemelerini öneririm, çok çeşitli baharatlar var. Ayrıca bolca et ve balık tüketilmekte bu da Türk damak zevkine ilginç gelebilir. Tamamen farklı bir şey denemek isteyenler ise Kuzeydoğu Hindistan mutfağını deneyebilir. Ancak Hint mutfağını tek bir genellemeyle anlatmak mümkün değil.
Hindistan ve Türkiye gastronomi alanında hangi ortak projeleri gerçekleştirebilir?
Bu alanda çalışmalar yapan birkaç şef var. Ortak tarihimiz ve kültürel bağlarımız var, bu tarihsel bağlar mutfak üzerinden de keşfedilebilir. Pek çok ortak yemeğimiz mevcut ama farklı yorumlarla hazırlanıyor. Belki de bu hikâyeleri takip ederek zamanla nasıl değişimlere uğradığını görebiliriz.
Hindistan ve Türkiye arasında turizm ve kültür alanındaki mevcut iş birliklerinden bahseder misiniz? Ayrıca bu alandaki yeni projelerden de söz eder misiniz?
Geçen yıl Hindistan’ın kuzeydoğusundan gelen tekstil ve moda ürünlerini tanıtan bir kültürel etkinlik düzenledik. Bu yılın başında ise ünlü yönetmen Shekhar Kapoor, İstanbul Film Festivali’nde jüri başkanı olarak yer aldı. Yoga ve sağlıklı yaşam alanında Türkiye genelinde çok geniş bir etki alanı oluşturduk. Geçen kasım ayında Bodrum’da Ayurfest’i düzenledik. Ayrıca geçen yıl Hindistan’ın tek malt viskisini Türkiye’ye tanıttık. Hint mutfağı da bu etkinliklerin ayrılmaz bir parçası oldu. Bu yıl da yiyecek, kültür ve miras konularında ortak noktaları bağlayan yeni planlarımız var.
Türkiye’de Hint mutfağını denemek isteyen okuyucularımıza ne önerirsiniz?
En yakın gerçek Hint restoranını bulun!
Hindistan’ı merak edenlere neler söylemek istersiniz?
Türk dostlarımızı Hindistan’a gitmelerini tavsiye ediyorum. Hindistan, içinde birçok kültürü barındırıyor. Sosyal medyada karşılarına çıkan içeriklerin genellememesinin ve bunların yanıltıcı olduğunu düşünüyorum. Hindistan’ın farklı köşelerine gitmek, ülkenin dört bir yanından insanlarla tanışmak, yemeklerini tatmak gerekir. Ancak böylece Hindistan’ın gerçekten orijinal, eşsiz ve çeşitli yapısını anlayabilirsiniz. Gerçeklik; tattığımız, dokunduğumuz, hissettiğimiz şeydir. Sosyal medya bunu tek başına veremez.