10 ilimizdeki pestisit kullanımı dünya ortalamasının 3 kat üzerinde!

10 ilimizdeki pestisit kullanımı dünya ortalamasının 3 kat üzerinde!

Yayın Tarihi: 10.09.2025 13:14:29
3 dakika

Türkiye’de en çok pestisit kullanılan 10 ilin hektar başına pestisit kullanımı 6,70 kg-lt ve bu oran dünya ortalamasının neredeyse 3 katı. Bu illerin ortak özelliği sebze, meyve ve sera ürünlerinin üretiminde öncü iller olmaları.

Reklam

Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye’nin tamamındaki tarımsal üretimi dikkate alarak, ortalama hektar başına 2,22 kg pestisit kullanıldığını ve bunun 2,37 kg dünya ortalaması ile 3,24 kg AB ortalamasından daha az olduğunu açıkladı. Ancak yoğun pestisit kullanılan ve AB’den pestisit sebebiyle geri dönen sebze, meyve ve sera ürünlerinin üretiminde öncü iller açısından bakıldığında bu veri son derece yanıltıcı!
Türkiye’nin en çok pestisit kullanılan 10 ilinin hektar başına pestisit kullanımı 6,70 kg-lt/ha ve bu oran dünya ortalamasının yaklaşık 3 katı. Tarımsal üretimde öncü konumdaki bu illerden arazi büyüklüğü en yüksek olan Konya’yı çıkardığımızda ise pestisit kullanımı, dünya genelinin 4 katı olan 9,50 kg-lt/ha’a ulaşıyor. 
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2024 yılı verilerine göre, Türkiye’de pestisit kullanımında ilk 10 sırada İzmir, Çanakkale, Bursa, Manisa, Mersin, Konya, Adana, Antalya, Malatya ve Aydın yer alıyor. Bu illerde toplam 31 milyon 29 bin 741 kg-lt pestisit kullanılıyor.
Söz konusu 10 il, Türkiye’nin tarımsal üretiminde stratejik bir öneme sahip. Çayır-mera hariç toplam 5 milyon 112 bin hektarlık tarım alanına sahip olan bu illerde, pestisit kullanımı hektar başına 6,07 kg-lt düzeyinde. Nadasa bırakılan alanlar çıkarıldığında bu oran 6,7 kg-lt/ha’ya yükseliyor.
Tahıl ambarı olarak bilinen Konya listeden çıkarıldığında ortaya çıkan tablo ise daha çarpıcı: Geriye kalan 9 ilde hektar başına pestisit kullanımı 8,9 kg-lt, nadas alanları çıkarıldığında ise 9,5 kg-lt’ye ulaşıyor.
Bu illerin önemli bir ortak noktası, Türkiye’nin sebze ve meyve üretiminde ve seracılıkta ilk sıralarda yer almaları. Nitekim bu 10 ilin 7’si, Türkiye’de en çok sebze üreten 10 il arasında. Yine 7’si en çok meyve üreten 15 il arasında bulunuyor. Başka bir deyişle, sofralarımıza gelen domatesten bibere, elma ve üzümden turunçgillere kadar birçok ürün en yoğun pestisit kullanılan bölgelerden geliyor.
Bu tablo, yurttaşların sağlığına doğrudan etki eden bir gerçeği ortaya koyuyor: Sera ürünlerinde, sebze ve meyvede pestisit kullanımı tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda. Avrupa Birliği tarafından sık sık iade edilen pestisit kaynaklı tarım ürünlerinin de büyük kısmının bu ürün gruplarında yer alıyor olması tesadüf değil. Üstelik ne yazık ki bu verilere kaçak pestisit kullanımı dahil bile değil. 
Yüksek seviyelerde ve bilinçsiz pestisit kullanımı, yasaklı pestisit kullanımına dair haberler, AB’den sık sık iade edilen ürünler, bakanlığın yapılan pestisit analiz sonuçlarını açıklamaktan kaçınması, artan sağlık sorunları her gün soframıza gelen gıdaların güvenliği ile ilgili kaygılarımızı artırıyor. 
Buğday Derneği’nin de aralarında olduğu Zehirsiz Sofralar Platformu, iç pazardaki pestisit denetimlerinin tohumdan sofraya yani hasat öncesiyle beraber, hasat zamanı, depolar, pazarlar ve marketlerde de yapılmasını; bu denetimlerin sonuçlarının şeffaflıkla paylaşılmasını talep ediyor. Bakanlığın ısrarla yaptığı pestisit analiz sonuçlarını açıklamıyor olması durumun çok daha vahim olduğu konusunda vatandaşlarda endişe yaratıyor. 

Yorumlar (0)